Antalya
Antalya ili, Türkiye’nin güneyinde, merkezi Akdeniz kıyısında olan bir turizm merkezidir. Kuzeyinde; Burdur, Isparta, Konya, doğusunda; Karaman, Mersin, batısında; Muğla illeri vardır. Güneyi, Akdeniz ile çevrelenmiştir. Türk Riviera’sı Antalya kıyılarının uzunluğu 630 km’yi bulur.
Kaleiçi
Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde bulunan Kaleiçi, şehrin tarihinin izlerini taşıdığı için oldukça önemli bir bölge. Geçmişi günümüze bağlayan en somut yapılardan olan tarihi evler, sadece mimarileriyle değil o dönemdeki insanların yaşam şekillerini, davranışlarını, gelenek ve göreneklerini yansıttıkları için de büyük önem taşıyor. Yığma taştan inşa edilen evler, sahiplerinin maddi durumlarına göre farklılık gösterse de ortak özellikleri çok. Hem sokak cephesi hem de sokağı görmeyen bir bahçeleri bulunan bu evlerin üst katında cumba bulunuyor. Zemin katta bahçelere açılan taşlıklar, taşlıklarda ise ağaçtan yapılmış kanepeler bulunuyor. Evlerin zemin katı depo, mutfak gibi alanların bulunduğu yer iken üst katlar yaşam alanı olarak kullanılıyordu.
Yanartaş
Antalya’nın popüler tatil merkezi Kemer’e bağlı Çıralı’da bulunan Yanartaş, sonsuz ateş olarak anılıyor. Çıralı girişinde bulunan köprüyü geçip sol taraftaki portakal bahçelerinin olduğu kısma vardıktan yaklaşık 3,5 km sonra Yanartaş’a varacaksınız
Yanartaş Efsanesi: Yunan mitolojisine göre Antik Likya Kenti olan Kimera’nın yeraltından çıkan ateş kutsal kabul ediliyor. Efsaneye göre Homeros metinlerinde de yer alan ateş, Kimera adı verilen aslan, keçi ve yılan karışımı olan üç başlı canavarın nefes alıp verdikçe ağzından çıkan ateştir. O dönemdeki Likya kralı Bellophontes’i canavarı yenmesi için gönderir, kanatlı atı Pegasus ile birlikte canavarı öldüren genç, onu yerin yedi kat altına gömer. Kimera günümüzde de yerin dibinden ateş çıkarmaya devam eder.
Alara Han Kalesi
Antalya’da görülmesi gereken tarihi yerler arasında kaleler de bulunuyor. Alanya’ya yaklaşık 40 km mesafede bulunan Alara Çayı’nın kenarındaki tepenin üstünde bulunan Alara Han Kalesi, Selçuklu hükümdarı I. Alaaddin Keykubat tarafından yaptırıldı. Çayın kenarında kayaya oyulmuş dehliz ile ikinci sura kadar erişilebiliyor.
Tarihi Saat Kulesi
Antalya’nın simgesi konumundaki Tarihi Saat Kulesi, kalın beşgen bir burç üzerine inşa edilmiş olup, dört tarafında da birer saat bulunuyor. Kimin yaptırdığı ve ne zaman yapıldığı konusunda kesin bilgi olmasa da II. Abdulhamit’in tahta çıkışının 25. Yılında valilere yolladığı fermanda saat kulesi inşaatlarına başlanması yazılı olduğundan, o döneme ait olduğu düşünülüyor
Aya Yorgi Kilisesi
Kaleiçi’nde bulunan 5 Ortodoks Rum kilisesinden biri olan Aya Yorgi Kilisesi, Antalya’nın mutlaka görmeniz gereken tarihi yapıları arasında yer alıyor. Şehrin yakın dönem tarihine ışık tutan yapısıyla 1920’li yıllardaki nüfus mübadelesinin ardından uzun süre depo amaçlı kullanıldı. 1991’den itibaren 2 yıl süren restorasyon dönemine giren kilise, boş kaldığı yıllarda harap bir haldeydi. Restorasyon sonrasında Kaleiçi Müzesi’nin sergi salonu olarak hizmete açılmış.
Aziz Nikolas (Noel Baba) Müzesi
Antalya’nın Demre İlçesi’ndeki Aziz Nikolaos Anıt Müzesi’nin zemin katında hiç bozulmamış tapınak keşfedildi. Jeoradar ve tomografi çekilerek elde edilen sonuçlar sonrası İtalya’ya götürüldüğü iddia edilen Noel Baba olarak bilinen Aziz Nikolaos’un asıl kemiklerinin burada olabileceği iddia ediliyor
Diğer adı Aziz Nicholas Kilisesi olan bu kilse 11. Yüzyılda inşası tamamlanmıştır. Mimarisinde orta Bizans Dönemine ait süslemeler ve tasarımlar yer alır. Antalya’nın turizmine can katan en önemli gezi rotalarından biridir.
Eski dönemlerde yaşayan din adamları hakkında bilgiler gizli tutulmakta idi. Bu nedenle Aziz Nicholas hakkında çok fazla bilgi bulunmuyor. Ancak kimsesiz ve yoksul çocukların en büyük koruyucusu niteliğinde olduğu rivayet edilir. Noel Baba Kilisesini ziyaret için gelen turistler bölgede yer alan pek çok tarihi eseri bir arada görmüş olacaktır.
Noel Baba Kilisesi
Noel Baba olduğu düşünülen Aziz Nicholaos’ın ölümüyle yapılan Noel Baba Kilisesi, Demre’de bulunuyor. Noel Baba’nın öldükten sonra bir süre burada yattığı, bir süre sonra kemiklerinin İtalyan denizcilerce Bari’ye götürüldüğüne inanılıyor.
Theimussa (Kale İskelesi)
Kekova bölgesini dolaşmak isterseniz, Kaş’a 30 km, Demre’ye ise 20 km mesafedeki Üçağız Köyü’ne varmanız gerekiyor. Doğal bir liman görünümünde olan koyun kuzeyindeki tarihi kalıntılar Theimussa Antik Kenti’ne ait. Kendinizi zaman tünelinde gibi hissedeceğiniz bu antik kent, bir kitabeye göre M.Ö. IV. yüzyıla tarihleniyor. Günümüzde mezar kalıntılarını görebileceğiniz kentte kule kalıntısını da görebilirsiniz.
Antalya’nın Antik Kentleri
Ülkemizin en çok antik kente sahip şehri Antalya’dasınız… Helenistik Dönemde Bergama Kralı, askerlerine “Gidin ve bana yeryüzündeki en güzel yeri bulun.” komutu verdi. Askerlerin gösterdiği yer şimdiki Antalya bölgesiydi. Kral burayı çok beğendi ve bir liman şehri kurdu. Bu nedenle Attalos’un adı verildi ve başlarda Ataleia olan ismi, 20. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren Antalya’ya evrildi. Yıllar içinde hakimiyet kuran medeniyetleri değişti ama hepsinden izler taşımaya devam etti bu güzel şehir…
Olympos Antik Kenti
Rastgele 10 kişiye Antalya’da mutlaka gitmeniz gereken yerlerin neresi olduğunu sorsanız 8’i ilk olarak Olimpos Antik Kenti der! Öyle önemli ve gizemli bir yer burası. Tanrılar Kenti olarak da anılan kent, Kumluca ilçe sınırları içerisinde bulunuyor.
Ulu dağ anlamına gelen Olympos ismi, dünya üstündeki pek çok dağa verilmiş. Antik Likya’nın en önemli kenti konumunda olan Olympos’a gittiğinizde, o ünlü Olimpos Plajı’nda yüzmeyi de ihmal etmeyin.
Kesin kuruluş tarihi bilinmemekle birlikte İ.Ö. 167-168 yıllarındaki sikkelerde isminin yazdığı görülmüştür. Günümüze ulaşan tarihi kalıntıların çoğu ağaç ve çalılarla örtülü olup, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait.
Caretta Caretta’ların yavrulama alanı olduğundan sit alanı ilan edilen kent, koruma altında bulunuyor. Olimpos’a gidenler genellikle sırt çantalı üniversite öğrencileri ya da arkadaşlarıyla bungalow evlerde kalma heyecanını yaşamak isteyen turistler oluyor. Ağaç evleri ve çadır kurulabilen açık alanları ile kamp meraklıları ve doğayla iç içe olmak isteyenler için de mükemmel olanaklar sunuyor.
Side Antik Kenti
Antalya’nın en önemli antik kentlerinden bir diğeri ise Side Antik Kenti. Antik dönemde Pamfilya’nın liman kentlerinden olan Side’nin geçmişi M.Ö. 8. yüzyıla, Hititlere kadar uzanıyor. 12. yüzyıldan itibaren terk edilmiş kentten günümüze pek çok tarihi kalıntı ulaşmış.
Likyalılar ve Perslerin hakimiyetine giren kent, özgürlük ve bağımsızlığı simgelemek için adına sikke basılmış. O dönemlerde Side halkı, Apollon, Afrodit, Ares ve Athena gibi pek çok tanrıya inanmış. Tarihi tiyatrosu, Apollon Tapınağı, hamamları, agorası, evleri, müzeleri ve kent kapısıyla her yıl yerli ve yabancı pek çok turist ağırlıyor.
Side Sualtı Müzesi
Antalya’nın Manavgat ilçesinde yer alan Side, dalgıçların en uğrak noktalarından biri. Bu durum Antalya Deniz Ticaret Odası’nın ilgisini çekmiş ve Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın da desteğiyle 2015 yılında Sualtı Müzesi açılmış.
Neden gitmeliyim? Meksika’nın Cancun şehrinde yer alan su altı müzesinin ardından dünyanın en büyük ikinci su altı müzesi konumundaki Side Sualtı Müzesi, aynı zamanda Türkiye ve Avrupa’nın da ilk su altı müzesidir. Müze içerisinde; Posedion ve Kurtuluş Savaşı temalı heykeller gibi eserler bulunuyor.
Patara Antik Kenti
Patara Antik Kenti Fethiye-Kalkan arasında Xanthos Vadisi'nin güneybatı ucunda bugünkü Gelemiş Köyü'nde yer almaktadır ve Likya'nın en önemli ve en eski şehirlerinden biridir.
1988 yılından beri kazıları sürdürülen Patara Antik Kenti, arkeolojik ve tarihsel değerlerinin yanında Akdeniz kaplumbağaları Caretta-Carettaların milyonlarca yıldır yumurtalarını bırakıp yavruladıkları ender sahillerden biri olması ile de ayrı bir öneme sahiptir.
MÖ 13'üncü yüzyıla ait Hitit metinlerinde şehrin adı Patar olarak geçmektedir. Tepecik Akropolü'nde ele geçen seramik parçaları, Orta Tunç Çağı özelikleri içerirken, yine Tepecik'in doğu yamacı eteklerinde ortaya çıkarılan, Demir Çağı öncesine ait taş balta Patara'nın tarihinin ne kadar eskilere gittiğini göstermektedir. Xanthos Vadisi'nde denize açılabilecek tek yer olması nedeniyle tarih boyunca önemli kent olma özelliğini her çağda devam ettirmiş olan Patara'nın yazıt ve sikkelerde Likya dilindeki adı Patara olarak geçer.
Xanthos Antik Kenti
Fethiye-Kaş karayolu üzerinde, Fethiye’ye 46 kmilometre uzaklıktaki Kınık Beldesi'nde yer alan şehir, Xanthos Nehri (Eşen Çayı) kenarındaki ovaya hâkim iki tepe üzerinde kurulmuştur. İlki Eşen Çayı’nın kenarından sarpça bir kayalık şeklinde yükselen surla çevrili Likya Akropolü, ikincisi ise kuzeydeki daha yüksek ve geniş olan Roma Akropolü'dür. Likya Birliği’nin idari merkezi olarak nitelenen Xanthos’un ismi Likya dilinde yazılmış kitabelerde ARNNA şeklinde geçmektedir.
Termessos Antik Kenti
Termessos Antik Kenti, Pisidia Bölgesi'nin “Milyas” olarak anılan güneybatı bölümünde, bugün “Güllük” adını taşıyan Solymos Dağı’nın dorukları arasındaki vadide, Anadolu’nun en eski halklarından Luvi'lerin soyundan gelme Solym’ler tarafından kurulmuş önemli bir antik kenttir. Orman içinde korunan ören yerlerinin en çarpıcılarından biri olup, aynı adı taşıyan Milli Park içinde yer alır. Antalya-Korkuteli karayolunun 24'üncü kilometresinden sola tırmanan özel yolla, Güllük Dağı’ndaki kalıntılara ulaşılabilir. Şehrin tarih sahnesine çıkışı Büyük İskender’in İ.Ö.333’de kenti kuşatması ve Termesosluların güçlü bir savunma yaparak kenti teslim etmemesiyle olmuştur. İskender’in ölümünden sonra kent Ptolemy'ler tarafından alınmıştır. İ.Ö. 189 yılında komşu şehir İsinda’yı zapteden Termessos’lular İsinda halkının şikayeti üzerine Anadolu’daki Roma Kuvvetleri Komutanı Manlius Vulso tarafından cezalandırılmışlardır. Büyük ihtimalle aynı tarihlerde Termessos ile Likya Birliği arasında bir savaş da söz konusuydu. İ.Ö. 71’de Roma ile arasında “dostluk ve ittifak” bulunan Termessos’un işlerinde bağımsız olduğu ve kendi kanunlarını kendileri yapacakları konusu da Roma senatosunca kabul ve tasdik edilmiştir.
Termessos Antik Kenti’ne Nasıl Gidilir: Antalya şehir merkezine 30 km mesafedeki Güllük Dağı’nın tepesindeki bir plato üzerine kurulu olan Termessos Antik Kenti’ne kendi özel arabanızla gidebilirsiniz. Antalya-Burdur yolu üstünde Korkuteli yönüne dönüp yaklaşık 15 km ilerlediğinizde ulaşabilirsiniz.
Perge Antik Kenti
Antalya’nın tarih ve portakal çiçeği kokan antik kentlerinde zamana yolculuk yapmaya doyamayanlardansanız, sıradaki kentimizi anlatmaya başlayalım: Perge!
Antalya’nın 18 km doğusunda, Aksu ilçesi sınırlarında bulunan kent, Bergama’da başlayıp Side’de sona eren antik yol üzerinde yer alıyor. Aksu (Kestros) Nehri, kentin coğrafi konumunu oldukça değerli kılan bir unsurdu. Döneminde toprağı verimli hale getirmesi ve şehir içi ulaşımı sağlaması bakımından önemini uzun süre korudu. Şehrin nehre verdiği önemini sikkelerinden, kabartmalarından ve Akropolis’in eteğindeki anıtsal çeşmede yer alan Nehir Tanrısı heykelinden anlamak mümkün.Makedonya kralı Büyük İskender, ordusunu Lykia’dan Pamhylia’ya göndermiş, kendisi de yakın komutanları ile kıyı şeridini izleyerek Perge’ye ulaşmış. Araştırmalara göre hiçbir kaynakta Perge şehri ile Makedonya ordusu arasında bir savaştan bahsedilmediğinden, şehrin savaşmadan Büyük İskender’e teslim olduğu düşünülüyor.
Sillyon Antik Kenti
Serik ilçesine 15 km uzaklıkta bulunan Aspendos ve Perge arasındaki tepede konumlanıyor. Diğer Pamfilya kentleri gibi Truva Savaşı’nın ardından bölgeye göç edenlerin inşa ettiği bir antik kent burası… Tarih boyunca pek çok depreme maruz kalmış ve günümüze harabe şeklinde ulaşabilmiş. Yine de antik kentlere ve tarihe özel bir ilginiz varsa ziyaret edebilir, çeşme, anıt mezar, birkaç mimari yapı ve sur duvarlarını yakından görebilirsiniz.Tepede ev kalıntıları, sokaklar, Bizans Kilisesi ve Selçuklu Camisi bulunuyor. Tepenin batısında ise Helenistik çağlardan kalma surlar, kuleler, kapılar ve kente çıkan yollar yer alıyor. Güneyde bulunan 8 bin kişilik tiyatro alanını da mutlaka görmelisiniz.
Myra Antik Kenti
Demre ilçesinde bulunan Myra Antik Kenti, Likya Birliği’nin 6 büyük kentinden biriydi. Bugünkü Demre Çayı’nın (Myros Nehri) batısındaki kanal ile ulaşım sağlanıyordu. Aziz Nikolas’ın piskoposluk yaptığı yer olarak ünlenen antik kentin tarihi M.Ö. 5. yüzyıla dayanıyor. Şehrin en önemli yapısı ise tahmin edileceği gibi St. Nikolas Kilisesi… Maalesef 1034 yılında Arap akınları nedeniyle yıkılan kiliseyi günümüzde görebilmek mümkün değil.
Antalya’da Gezilecek Tarihi Camiler
Murat Paşa Camii
Murat Paşa Camii, Antalya'nın merkezinde Muratpaşa ilçesi sınırları içerisinde bulunan camii. Her ne kadar Osmanlı döneminde, 1570 yılında inşa edilmiş olsa da camii de Selçuklu kaligrafi sanatının izlerine rastlanmaktadır. Anadolu'daki birçok Türk-İslam eserinde görülen devşirme malzeme kullanımına camiinin inşaasında da başvurulmuştur. Özellikle son cemaat yerinin arkasında yer alan sütunlar ve onların Korint nizamına göre yapılmış olan başlıkları mimari eserdeki en belirgin devşirme malzemelerdir. Osmanlı tarihinin bu döneminde Antalya ile ilişkili iki Murat Paşa'nın bulunması camiiyi yaptıran kişi konusunda bir kafa karışıklığı yaratmıştır. Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinden yola çıkarak uzun yıllar camii Kuyucu Murat Paşa Camii adıyla anılsa da son yıllarda elde edilen veriler, camiiyi Osmanlı Devleti'nin bu dönemde sadrazamlığını yapmış ve baskıcı yönetimiyle tanınmış Kuyucu Murat Paşa…
Yivli Minare
Yivli Minare Camii, Anadolu Selçuklu’nun önemli hükümdarlarından 1. Alaaddin Keykubat tarafından inşa edildi. Bu caminin Anadolu mimarisinde çok özel ve ayrı bir yeri vardır. Diğer yandan altı kubbeli formuyla da çok kubbeli cami anlayışına ayrı ve özel bir boyut kazandırmıştır
Düden Şelalesi
Kepez İlçe sınırları içerisinde, Varsak Mahallesi’nde bulunmaktadır. Düden Şelalesi çeşitli kaynaklarda, İskender Şelalesi ve Yukarı Düden Şelalesi olarak da geçmektedir. Aynı zamanda halk arasında Düdenbaşı Şelalesi diyenler de vardır. Eski Antalya-Burdur yolunun 28'inci kilometresinde Kırkgözler’in 30'ncu kilometresinde Pınarbaşı adında iki büyük karstik kaynak çıkmaktadır. Suyu bol bu iki nehir kısa bir akıştan sonra birleşerek Bıyıklı Düdeni içinde kaybolur. Bıyıklı Düdeni’nde kaybolan su 14 kilometre kadar yerin altında gittikten sonra Varsak Çöküntüsü'nün bir ucundan çıkar, çok kısa bir akıştan sonra çöküntünün öbür ucundan tekrar batar. Varsak’ta kaybolan su iki kilometre kadar yeraltı akışından sonra Düdenbaşı’nda yeryüzüne çıkar. Yüzeyden hiç su akmadığı günlerde bile Düdenbaşı Şelalesi’nin altından saniyede en az 10 metreküp su yüzeye çıkar. Bu suyun maksimum debisi 94 metreküp, ortalaması ise saniyede 15-16 metreküptür.
Oyuncak Müzesi
Her ne kadar çocuklara yönelik olduğu düşünülse de oyuncaklar aslında 7’den 70’e herkesin ilgisini çekiyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan Oyuncak Müzesi, anne ve babaların çocuklarıyla birlikte keyifli vakit geçirmesi amacıyla kurulmuş.
Neden gitmeliyim? Yerli ve yabancı masal kahramanlarından; Micky Mouse, Şirinler, Temel Reis gibi çizgi film karakterlerine ait 3 bin oyuncağın yer aldığı müze, Sunay Akın öncülüğünde 2011 yılında ziyarete açılmış.
Soba Müzesi
Sıcaktan kavrulan bir şehirde Soba Müzesi’nin işi ne?” demeyin; neticede dört mevsimin yaşandığı ülkemizde yalnızca yaz yok. Sobacılar çarşısında yer alan müze, hem çarşının tanıtımını yapmak hem de kış aylarında da şehirde ziyaret edilecek bir yer olması amacıyla açılmış.
Bir soba borusunu andıran dış yapısıyla Soba Müzesi’nde; multimedya odası, galeri ve soba çeşitlerinin sergilendiği salonlar mevcut. Müzeyi gezdikçe, sizi geçmişe götüreceğinden ve o eski, sıcak dönemleri hatırlayacağınızdan emin olabilirsiniz.
Antalya Elmalı Müzesi
Müzede, bu bölgenin tarihini gün ışığına çıkaran önemli tarihi kalıntılar sergileniyor. İçerisinde açık hava müzesi olarak bir bahçe bulunuyor. Bağbaşı eserleri, Karataş Semayük alanında bulunan mezarlar, Karaburun, Kızılbel ve Bayındır Tümülüsleri sergilenmesinin yanı sıra, Elmalı definesine ait bulguların imitasyonları da yer alıyor.
Atatürk Evi Müzesi
Antalya’da valilik binası Atatürk’ün 6-11 Mart 1930 tarihindeki ziyareti için köşke dönüştürülmüş ve Ata’nın hizmetine sunulmuş. Atatürk “Antalya dünyanın en güzel yeridir” sözünü de bu gezisi esnasında söylemiştir.
Suna & İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi
Suna ve İnan Kıraç tarafından satın alındıktan sonra 1993-1995 yılları arasında restorasyonu yapılan Kaleiçi Müzesi, Akdeniz kültürüne ait ögeleri bünyesinde barındırıyor.
Aya Yorgi Kilisesi ve geleneksel Antalya evi ile iki binadan oluşan müze, aynı zamanda iki farklı konsepte sahip. Geleneksel evde kına gecesi, damat tıraşı, kahve ikramı gibi kültürümüzde yer alan unsurların betimlemeleri mevcut. Aya Yorgi Kilisesi’nde ise Kıraç çiftine ait kültür ve sanat eserleri sergileniyor.
Karain Mağarası
Antalya’nın Yağca Köyü’nde yer alan Karain, ülkemizin en büyük mağaralarından biridir. Burası, ülkemizdeki mağaralar listesinde, içinde insan yaşamış olan en büyük mağaradır. Adım adım ilerlerken, giderek derinleşen odalar ve büyüleyici bir atmosfer, 500.000 yıl öncesinden izler taşıyan Karain Mağarası’nda sizleri bekliyor.
Beldibi Mağarası
Antalya’nın Kemer ilçesine bağlı Beldibi Mağarası, Antalya – Kemer sahil yolunun yaklaşık 40. kilometresinde Çamdağ Tünelinin çıkışında yer alan bir kaya altı sığınağı. Tarihin izlerini taşıyan bu mağara aşağı ve yukarı sığınaklar olmak üzere ikiye ayrılıyor. Bu sığınakların duvarlarındaki geyik, dağ keçisi gibi hayvan figürleri görülmeye değer bir nitelik taşıyor.
Kocain Mağarası
Türkiye’nin en büyük mağara ağzına ve geniş bir alana sahip mağarasıdır. Bulunan çimentolu sarnıçlar Romalıların burada yaşam sürdürdüklerine işaret etmektedir. Mağara iç içe geçmiş iki büyük alandan oluşmaktadır.
Düden Şelalesi
,
Antalya’ya yolunuz düştüğünde mutlaka görmeniz gereken yerlerin başında geliyor. Yukarı Düden ve Aşağı Düden şeklinde iki koldan oluşan şelalelerin ikisi de Akdeniz’e dökülmektedir. Şelalenin kaynağını Kepez Hidroelektrik Santrali’nden aldığını söylemeden geçmeyelim.
Gerek Antalya gerekse yurdun dört bir yanından ziyaretçi akınına uğrayan şelaleler özellikle yaz mevsiminde turistlerin yoğun ilgisiyle karşılaşmaktadır. Şelalenin alt tarafında bulunan mağaraları da ziyaretiniz esnasında mutlaka görmenizi tavsiye ediyoruz. Eğer vaktiniz varsa tekne turuyla bölgedeki diğer şelaleleri de görme fırsatı yakalayabilirsiniz.
Kurşunlu Şelalesi ve Tabiat Parkı
Yaklaşık 18 metrelik bir yükseklikten dökülen şelale, 7 ayrı ufak şelale ve 7 ayrı göletin birbirine bağlanmasıyla oluşan bir doğa harikası niteliğinde. Şelale geçen yıllarda ziyaretçilerine açılmış ve piknik gibi aktivitelere olanak sağlanmıştır. Şelalenin etrafında çocuk parkı, restoran ve kafe gibi bölümler de bulunmasının yanı sıra aracınız için özel bir otopark da mevcut.
Oymapınar Gölü
Manavgat’a kadar gittiyseniz, barajın arkasında saklı eşsiz bir güzelliğe sahip Oymapınar Gölü’nü de mutlaka görmelisiniz. Gölde isterseniz tekne turlarına katılabilir ya da yüzebilirsiniz.
Saklıkent Kayak Merkezi
Yaz turizmiyle ilgi odağı olan Saklıkent, Antalya’nın 2550 metre yüksekliğinde, Beydağları’nda yer alan Saklıkent Kayak Merkeziyle kış turizmi için de alternatif oluşturuyor. Antalya’ya yakın konumu sebebiyle size günde birkaç mevsim yaşatacak Saklıkent, harika pisti ve doğayla iç içe olmasıyla da her yıl binlerce yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapıyor.
Antalya Gokart
Hep gezmek hep bir yer keşfetmek nereye kadar, biraz da eğlenin. 🙂 En iyi pist ve arabalara sahip olan Antalya Gokart’ta çok eğleneceksiniz. Her türlü güvenlik önlemlerinin alınmasının yanı sıra personellerin cana yakınlığı da sizi tatmin edecek. Adrenalin ve hız tutkunlarını bekliyoruz!
Antalya Aquarium
Dünyanın en büyük akvaryumlarından biri olan Antalya Aquarium, eğlencenin tam adresidir. İçerisinde katılabileceğiniz pek çok günlük ve özel aktivite ve sergiler bulunuyor
Ters Ev Aksiyon Parkı
Çocuklarınızla gelebileceğiniz ve her yaştan kesimin bayılacağı Ters Ev, fazlasıyla ilgi görüyor. Özellikle sosyal medyaya olan düşkünlüğümüz neticesinde, pek çok kişinin buraya sırf fotoğraf çekmek için geldiğini söyleyebiliriz. Buradaki her şeyin tersten görünümü resmen başınızı döndürecek türden. Zaten buraya geldiğinizde, direkt fark edeceksiniz, evin mimarisi de ters olarak inşa edilmiş.
Aqua Parklar
Antalya’nın ilk su parkı olan Aqualand Dolphinland, birbirinden farklı kayaklarıyla eğlenceye sınır tanımıyor. Sadece bununla sınırlı kalmayarak; çeşitli ve eğlenceli aktivitelere, yunus gösterilerine ve yüzme derslerine bile yer veriyor.
1996 yılında açılan bu park oldukça eskidir ancak hala ilk günkü yerini koruyor. Çünkü Antalya’nın en büyük su parklarından biri olma özelliğindedir. Özellikle yaz aylarında, Antalya’yı seyahat etmek istiyorsanız, kesinlikle uğramanız gereken yerler arasında.
WildPark Antalya
Dünyanın en zehirli ve en ilginç hayvan türlerini görebileceğiniz WildPark Antalya, tropik sürüngenlerin evidir.
Aktur Park
Antalya’nın Kalbi” olarak adlandırılmış bu lunapark, Türkiye’nin en büyük dönme dolabına sahip ve çocuklarınızla eğlenebileceğiniz harika bir yerdir. Kalabalık bir grupla gelirseniz, her kabinin 10 kişilik olduğunu belirterek, tam size uygun olduğunun altını çizelim.
Antalya Plajları
Konyaaltı Plajı
Antalya’nın en güzel plajları arasında bulunan Konyaaltı Plajı, 1.5 km uzunluğunda sahil şeridine sahip. Mavi Bayraklı denizi ile Konyaaltı’nda keyifle güneşlenebilir, su sporları aktiviteleri yapabilirsiniz
Lara Karpuz Kaldıran Plajı
Antalya’nın popüler ilçelerinden biri olan Lara’nın plajı kesinlikle görülmeye değer. Yaz aylarında çok kalabalık olan Lara Plajı, 2 km uzunluğundaki sahil şeridi, göz alabildiğine kumluk plajı ile Antalya’nın en ünlü plajları arasında bulunuyor.
2017 yılı Mavi Bayrak Ödüllü plajında harika bir deniz tatili yaşayabileceğiniz gibi kumunun romatizmal hastalıklara iyi geldiği söyleniyor. Hem sağlık sektörü hem de turizm açısından önem taşıyan Lara Plajı, mis kokulu çam ormanlarıyla kaplı.
Karpuz Kaldıran Plajı, dünyada örneği az olan plajlardan… Düden Şelalesi’nin denizle birleştiği noktadaki konumu, sığ denizi ve ince kumu ile kalabalığı sevmeyenlerin huzur bulacağı Antalya plajları arasında yer alıyor.
Çıralı Plajı
Çıralı Plajı, Antalya’nın caretta caretta’lara ev sahipliği yapan plajları arasında bulunuyor. Berrak suyu, taşlı kumu ve Roma devrinin tarihi kalıntılarıyla keyifli bir yüzme deneyimi yaşayabilirsiniz.
Patara Plajı
Türkiye’nin en uzun 2. kumsalına sahip Patara Plajı, 280 metre genişliği ve 14 km uzunluğu ile dikkat çekiyor. Apollo Tapınağı’na ev sahipliği yapan plaj, Caretta Caretta’ların Türkiye’deki en önemli üreme yerleri arasında bulunuyor.
Patara Antik Kenti’nin içinden geçip ulaşılan plaj, deniz kaplumbağaları ile dönüşümlü olarak kullanılıyor. Caretta’ların sahilde olduğu zaman diliminde insanların plaja girmesi ve ışık yakması yasak.
Adrasan Koyu
Merkeze yakın mesafede bulunan Adrasan Koyu, Çıralı’ya araçla 25 dakika uzaklıkta bulunuyor. Olimpos Plajı’nın aksine sığ ve kum plajıyla çocuklu ailelere de hitap ediyor. Konaklama olanaklarının yanı sıra sevdiklerinizle keyifli sohbetler edebileceğiniz kafeleri ve tatilinize lezzet katabileceğiniz restoranları da mevcut.
Olimpos Plajı (Kumluca Plajı)
Antalya’nın en çok bilinen plajlarından Olimpos Plajı, Kumluca ilçesindeki Olimpos bölgesinde yer alıyor. Olimpos’ta bulunan bungalov ve ağaç evlerden oluşan pansiyonlar bölgesinde bulunuyor. Olimpos Antik Kenti’nden geçilerek ulaşılan plajı ziyaret ettiğinizde Adrasan Koyu’nu da görmeyi unutmayın.